Zübük – Zübükler – Zübüklük Üzerine Bir Sohbet…
Türk sinema tarihinin başarılı, en sevilen ve en unutulmaz oyuncularından olan Kemal Sunal’ın (D: 11 Kasım 1944 İstanbul – 3 Temmuz 2000 İstanbul) çok başarılı bir performans ile baş rol oynadığı “Zübük” filmi, ünlü yazarımız Aziz Nesin’in (Doğum İsmi Mehmet Nusret; D: 20 Aralık 1915 Heybeliada – İstanbul – Ö: 6 Temmuz 1995 Çeşme, İzmir) 1961 yılında yazdığı, aynı ismi taşıyan romanından (Romanın tam ismi: Zübük-Kağnı Gölgesindeki İt) uyarlanarak beyaz perdeye aktarılmıştır.
Filmin senaristi Atıf Yılmaz gibi ünlü ve deneyimli bir isim ve yönetmeni de Kartal Tibet olmuştur. Filmin yapımcısı ise, Türker İnanoğlu olmuştur.
Filmin müziğini ise, Esin Engin yapmıştır.
Kemal Sunal ile beraber, çok başarılı tiyatro ve sinema oyuncuları da bu filmde yer almışlardır.
Örneğin: Nevra Serezli, Metin Serezli, Ali Şen, Kadir Savun, Bülent Kayabaş, Memduh Ün, Nubar Terziyan, Şemsi İnkaya, Bilge Zobu, vd…sanatçılarımız…
1980 yılında gösterime giren film, konusu ülkemizde her dönemde aynı şekilde geliştiğinden, devamlı ilgi gören bir eser olmuştur…
İlginç bir olay ise, filmin gösterime tam 11 Eylül 1980 tarihinde girmiş olmasıdır.
Malum, söz konusu tarih, 1980 askeri darbesinin yapıldığı 12 Eylül 1980 tarihinden tam bir gün öncedir. Yani ilginç bir rastlantı olarak, Zübük filmi 11 Eylül’de gösterime girmiş, akabinde hemen ertesi gün de 80 darbesi olmuştur.
Darbeden sonra ülkede ciddi sıkıntılı, sansürlü, nahoş pek çok olaylar yaşanmış, ülke son derece baskılı, sıkıntılı ve denetimli bir döneme ve yönetime girmiş; insanlarda sinemaya gidecek ne şevk ne de istek kalmamış, işte bu süre zarfında da bu muhteşem film gerektiği gibi bir etki ve tepki yaratamamıştır…
Filmin çekimleri ise Kırklareli’nin ilçesi Vize ile Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirilmiştir.
Zübük kelimesi, Aziz Nesin tarafından oluşturulmuş bir kavramsal tipik bir ifade olarak, çıkarcı, yalaka, yandaş, dalkavuk, her kılıfa uyan, menfaatçi ve politik bir kişiliği, yoğun bir kara mizah diliyle sembolize etmektedir…
Benzeri de Turhan Selçuk’un o muhteşem Abdülcanbaz serisinde, karşımıza Gözlüklü Sami olarak çıkmaktadır…
Zübük eserinde, sahtekarlıkları, rezillikleri, yavşaklıkları dolayısıyla, mesleğinden atılmış eski bir politikacı olan, İbrahim Zübükzade (Zübükzâde İbraam) isimli bir tip oluşturulmaktadır.
Bu yaratık tipik bir cambaz, ahlaksız, yalancı, kurnaz ve düzenbaz bir kötü kişiliktir ve ne yapıp edip, tekrar politikaya atılmak istemektedir; bunun için de her yol mübahtır…
Bedhah yapılı, kötü niyetli, işbirlikçi, menfaatçi politikacıların, cahil, bilgisiz ve dogmatik oluşumlarla beyinleri yıkanmış halk kitlelerinin nasıl etkilendiğini ve hatta bir anlamda da çaresiz bırakıldıklarını son derece düşündürücü bir üslup ve olaylarla hicveder…
Türkiye’de kirli politikanın ve kötü niyetli politikacının halkı kandırarak yükseliş öykülerini mükemmel bir kara mizah içinde ele almakta ve bu karanlık tipin, önce belediye başkanı olması, sonra da işi daha da büyüterek, milletvekili seçilmesi, vermiş olduğu vaadlerin hiçbirini tutmamasına rağmen, gene de halk tarafından şiddetle ve gururla desteklenmesi kitabın ve dolayısıyla da filmin ana konusunu teşkil etmektedir…
Maalesef hiç bir zaman yabancı olmadığımız, hatta her daim yakinen gördüğümüz, yaşadığımız ve hiç bir zaman da ders ve ibret almadığımız bu olaylar serisini aktarmakta, çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermekte ve güldürürken, düşündürmektedir…
Çünkü benzer olaylar her daim ülkemde yaşanmıştır ve halen de yaşanmaktadır…
Dileriz ki içinde bulunduğumuz zor ve karanlık günler, geride bıraktığımız yıl ile bir an önce geçer ve yeni yılda karanlıklardan aydınlıklara çıkabiliriz ve her şey daha güzel olabilir…
Dileriz öyle olur…
Tüm dostlarıma, sağlıklı, mutlu, huzurlu, keyifli, barış ve sevgi ile bezenmiş, güzel ve iyi bir Yeni Yıl dilerim…